GELENEK VE CESARET
BİNLERCE YILDIR SÜREGELEN İMPARATORLUK
ROMA – EBEDÎ ŞEHİR
LEJYONLARIN GÖRKEMİ
FETİH RUHU, ÇIĞIR AÇAN YAPITLAR
İmparatorlar, gladyatörler ve lejyonlar Roma’nın göze çarpan işaretleridir. Fakat Roma İmparatorluğu’nun etkisi çok yönlü ve daha derindir. Sanat ve kültür o dönemlerde altın çağını yaşamaktaydı.Avrupa ve Kuzey Afrika’da aynı yaşam kalitesini ancak birkaç yüzyıl geçtikten sonra tekrar elde edilebilmişti. Başka bir deyişi ile, Roma çağa örnek olmuştur. Avrupa’nın hukuk ve devlet işleri artık Roma temellerine dayanmaktaydı. Ve bugün bile bazı bilimler Latince meslek terimlerini kullanmaktadır. Küresel iletişimde Latin alfabesi her alanda geçerlidir. Modern metropollerin inşaat malzemesi bile Roma imparatorluğuna dayanmaktadır: M.Ö. 2. binyılda bile betonu keşfetmişlerdir. Ayrıca kemerler, sütunlar ve kubbeler gibi karakteristik Roma stili öğeleri bugüne değin birçok hükümet ve temsilcilik binasına ilham kaynağı olmuştur.
VENI, VIDI, VICI
Doğumundan beri kaderi büyük başarılar elde etmekti: Eski Romalı bir aristokrat aileden gelen Gaius Julius Sezar kısa sürede önemli bakanlıklarda kendini gösterdi, Ren nehrine kadar tüm Galya’yı fethetti ve bundan sonra, artık hedeflerini kararlılıkla kabul ettirmekte daha büyük bir ün kazandı. Eylemlerinin ardından hatırlanmaya değer sözler sarf etmeyi onun kadar hiç kimse başaramamıştır: Zela muharebesinde lejyonerleri II. Farnekes’in birliklerini sadece dört saatte mağlup ettikten sonra, bir arkadaşına şöyle yazar: “Veni, vidi, vici – geldim, gördüm, yendim.” Bir kez duyulduktan sonra bu kısa zafer cümlesi her zaman akılda kalmayı başardı. Sezar’la Roma Cumhuriyeti’nin bir imparatorluğa dönüşümü başlamıştır. Kendisi hayatta iken Roma paraları üzerine resmi basılan ilk kişidir.
GÜÇ VE TUTKU
Mısır’ın taht kavgası sırasında Sezar, Kleopatra’nın lehine taraf tuttu ve böylece aralarında tutkulu bir aşk başladı. Mısır Kraliçesi’nin, Roma’ya resmi ziyareti esnasında Sezar’ın villasında düzenlediği ziyafetler büyük sansasyon yaratmıştır. İmparator’un kendisi, Venüs tapınağında Kleopatra’nın yüz hatlarını taşıyan altın bir heykel yerleştirilmesini emretti. Bir tanrıça olarak, İsis ya da Venüs’ün dünyaya gelen vücudu olarak ona saygı gösterilirdi. Ayrıca Kleopatra Sezar tarafından dünyanın bazı bölgelerinde 20. yüzyıla kadar geçerli olan Jülyen takviminin kabul edilmesi için ilham kaynağı olmuştur.
TANRILARIN TAŞI
Tanrıların taşı – bu sözlerle Yunanlılar, mermerin güzelliği karşısında duydukları saygıyı ifade etmiştir. Romalılar onları da örnek alarak ve mermerden üretilen onur heykellerini sadece tanrılar ve imparatorlar için yapmışlardır. Çok sayıda üretilen portreler , her yerde Roma’nın gücünü gösterirdi ve günümüzde bile birçok müzede halen izleyenleri kendine hayran bırakır. Saygı uyandıran karizmaları, Toskana bölgesinde yer alan Carrara’dan sağlanan en yüksek kaliteli mermerler 30 milyon yıl önce, Afrika ve Avrupa kıta plakalarının çarpışarak Alp dağlarının yükselmelerine neden olduğu bir sırada oluşmuştur. Usta heykeltraşlar bu seçkin taşı kullanarak hayat dolu heykeller yaratabilmektedir.
BEYAZDAKİ GÜZELLİK
Carrara’nın Statuario mermeri bu eşsizliğin ruhunu tümüyle sarar. Olağanüstü ince taneli, beyaz parıltılı bu taştan Michelangelo, sanat tarihinin en fazla bilinen heykeli olan anıtsal Davut’unu yaratmıştır.Faber-Castell şatosunun giriş holünde etkileyici bir görünümündeki gibi lüksün dünyasında Statuario inceliği, prestiji ve en iddialı değerleri simgeler.2018 Yılın Kalemi “Imperium Romanum” için Statuario’nun özel bir çeşidi tercih edildi.. Her bir kalem, Stephan mücevher atölyesinde elle işlenmiştir. Kalem gövdesi ,mermer segmentleri arasında şanı ve başarıyı simgeleyen ve yazı gerecine taklit edilemez zarafetini veren defne çelenkli platin halkalar ile işlenmiştir. Serinin olağandışı bir detayı ise , ünlü Kolezyum’un gravürü ve minyatür Sezar Dinarının işlendiği çok ince işlemeli kapaktır. Sezar Dinarının modeli olarak imparatorun çehresiyle M.Ö. 44 yılına ait çok ender, antik bir gümüş sikkeyi kullanıldı. Bunun orijinali Düsseldorf’ta uluslararası üne sahip eski para satıcısı ve yeminli bilirkişi Ritter’den temin edilmiştir.
KARİZMATİK SİYAH
Black Edition, büyüleyici tezatlar ile karizmatik bir duruş sergiler.Statuario mermeri için uygun bir eş ararken, aradığımızı bir zamanlar Roma’ya ait olan İberya yarımadasında bulduk. Bask ülkesinin Vizcaya bölgesindeki Nero Marquina büyük incelik ile siyah renk tonunu özgün beyaz strüktürle birleştirir. Kullanım sırasında parlak bir yüzeye dönüşen titanyumlu antrasit grisi PVD kaplamasına mükemmel uyum sağlar. Dolmakalem maskülen tasarımlı kalem gövdesini tamamlayan ve bir rutenyum kaplaması olan, el işçiliği ile yerleştirilmiş 18 karatlık bir altın uçla donatılmıştır. “Siyah Seri” kapağı da Kolezyum’un gravürü ve bir minyatür Sezar Dinarını ile süslenmiştir. 18 karat çift renkli altın ucu olan platin dolmakalem 400 adetle sınırlıdır. Roller kalemlerden yalnızca 120 adet piyasaya çıkarıldı. “Siyah Seri” sadece 330 dolmakalem ve 100 roller kalem ile sınırlıdır. Her iki serinin numuneleri tek tek numaralandırılmış olup parlak vernikli, siyah bir ağaç kutuda saklanmaktadır. Charles Graf von Faber-Castell imzasını taşıyan bir sertifika her iki serinin de limitini belgelendirir.